The Apollo Guidance Computer (AGC)
İnsanlığı aya taşıma misyonu Apollo, 50lerin sonunda başlayıp, 70lerin başında sona eren ve yüzbinlerce insanın ortaklaşa çalıştığı bir görevdi. F. Kennedy suikaste kurban gitmeden önce Nasa'yı teftiş ettiği bir sırada oradaki temizlikçi adama "burada ne yapıyorsun?" dediğinde adamın "uzay misyonu için çalışıyorum" demesi bunun en güzel örneğiydi. Soğuk savaşı başta götüren Sovyetler Birliğinin yaptığı ilkleri görünce Amerika çoktan ay için kolları sıvamıştı. Apollo misyonunun vizyonu önce ayı Jules Verne' nin kitabındaki gibi turlayacak, bir sonraki görevde de aya tam iniş yapılacaktı -ki bu da Apollo 11 e kalmıştı. Bu misyon Kolomb'un Amerika keşfinden daha büyük bir keşif olduğu için ve daha ilk insanın 1961 de uzaya çıktığını göz önüne alırsak birçok sorunu da barındırıyordu. Bunlardan biri de bu programı yönetecek bir bilgisayardı. Bilgisayar endüstrisi o dönemler emekle çağındaydı hatta bırakın interneti, programlama dediğimiz herhangi bir şey de yoktu. Bilgisayar basit mantığıyla açık, kapalı yani kısmen 0-1 kombinasyonunda çalışan, kısmen hafızası bulunmayan devasa yapılardı. Ay misyonu gibi karmaşık bir görevi de düşünürsek ellerinden geleni yapmaları gerekiyordu. İşte tam bu esnada 60ların başında tanesi yaklaşık 200.000$ olan büyük bir bavul büyüklüğündeki Ay rehberlik bilgisayarları tasarlanmaya başlandı. Bilgisayarın görevi roketin ve kokpitin konumunu ve hızını belirlemekti. Ayrıca küçük bir hafızaya da sahipti. İşin şaşırtıcı tarafı bilgisayarın tek seferde 40.000 işlem gücü yani 4KB'lik bir RAM'e sahip olmasıydı. Bunu günümüzdeki bir cihazla karşılaştırmış olsaydık bu muhtemelen Nokia 3310 olurdu -ki onun bile işlem gücü bi tık daha fazlaydı. 100 e yakın üretilen bu bilgisayarla ise 70lerin başında piyasaya sürüldü...