Tanrı Parçacığı Saçmalığı
Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce Domekritos o zamana kadar kimsenin sormadığı bir soru sormuştu. Herhangi bir cismi hangi boyuta kadar bölebiliriz? Ve ya bir cisim sonsuza kadar bölünebilir mi? İlerleyen yıllarda Demokritos maddenin eninde sonunda bölünemeyen bir safhaya indirgenip bu parçanın bölünemeyeceği kanaatine vardı ve eski Yunanca' da bölünemez anlamına gelen atomos ismini verdi bu maddenin en küçük haline. Günümüze kadar bu model bir çok simyacı ve biliminsanının elinden geçti ve günümüzde atom adı verdiğimiz yapıtaşlarına evrildi.
Demokritos atomun bölünemez olduğunu ve en küçük yapıtaşı olduğunu düşünse de son yüzyılda atom konusunda bir çok şey yeniden yazıldı. Atom bölünebilirdi ve atomdan da küçük yapıtaşları vardı. Bunlar ise kuarklar, leptonlar ve bozonlardır.
Bunlardan en popüleri son keşfedilen ve maddeye kütle kazandırdığı düşünülen parçacık Higgs Bozonu ya da diğer ismiyle Tanrı Parçacığı. Bu bozon keşfedildiğinde 1919 da Einstein'ın genel göreliliğinin kanıtlanması gibi büyük bir ilgiyle karşılandı ve konuyla alakası olmayan bir çok kişi tarafından değiştirildi ve yüceltilmeye çalışıldı. Ama en büyük vurgun ise medyada pazarlanırken yapıldı.
Bozon henüz çok ilkeldi ve bir çok çelişki yaratıyordu. Çok fazla karışık olduğu için çoğu bilimimsanı tanrının laneti parçacığı olarak adlandırmaya başlamıştı bile. Medyaya lanse edilme zamanı geldiğinde medya dindar kesimin tepkisini çekmemek adına lanet ismini silip Tanrının parçacığı olarak basmaya başladı bu buluşu.
Amaç dindar kesimi kızdırmamaktı ama çok daha kötüsü olmuştu. Büyük ama bir o kadar da olağan bi buluşu insanlar tanrıyla ilişkilendiriyodu. Hatta daha da kötüsü büyük bir kesim daha buluşun ne olduğunu kavrayamadan ateizm argümanını yok edecek bir şey olduğuna inanıyorlardı. Ama her şey aslında bunlardan ibaretti...